23 Şubat 2014 Pazar

Mesel(a)e

Bak yine gece tüm ağırlığıyla inmiş odaya. Uykudan ses soluk yok yine. Oysaki, bu sabah da birşeyleri belki bugün yoluna koyarız diye başlamıştın güne. Bugün başka olacak diye! Bir film vardı, adam her sabah uyandığında yine aynı güne başlıyordu da ertesi gün bir türlü gelmiyordu. Sanki öyle bir kısır döngü içinde sürüp gidiyor hayat dediğin.
Yaşlanıyor ve yalnızlaşıyoruz hızla. Hayallerimizden uzaklaşıyor daha da içimize dönüyoruz. Çocukken ne güzelmiş. Korkusuzca söyleyip düşündüklerimizi, yargılamadan dinliyor, gerçekten sevip seviliyormuşuz meğer. Aptalca bir büyüme hevesiyle...
Mesela kim seviyor seni yargılamadan bugün? Beklentisiz kim verebilir sevgisini? Ya da en son aşkla ne zaman dokundun birine? Klişe ama en son lafın gelişi olarak değil de hani tam yüreğinden kimi sevdin kime seni seviyorum dedin?
Ne eksilir yada ne artardı senden sen olsaydın bugün?

Sevilesim var benim şefkatle, sevesim var çok fena...

Tıkandı kaldı birşeyler yine.
Keyifsizim aslında o kadar.

Hiç yorum yok: