24 Şubat 2014 Pazartesi

Gölge

Arnavut kaldırımlı dar bir sokakta koşuyorum.

Nefes nefese göğsüm acıyor sanki akciğerlerime milyonlarca iğne saplanıyor. Karanlık. Bir kaç evde yanan floresan ışığının sokağa süzülmesi dışında karanlık. Ay da bulutların ardına saklanmış zaten. Tam sokağın sonuna geliyorum ki ayağım takılıyor bir taşa yere kapaklanıyorum.

Avuç içlerim, özellikle de sol dizim parçalanmış. Ilık ılık kan sızıyor dizimden. Ayağa kalkmam gerek ama o gücü bulamıyorum kendimde. Koşmam lazım, yetişmem lazım. Anlatacaklarım var. Hafif bir rüzgar esiyor.

Ay bulutların ardından çıkıyor, köşeyi dönen gölgesini görüyorum. Yetişmem iyice imkansızlaşıyor, sessizce iki damla düşüyor gözlerimden. Damla deniz olacak biliyorum. Dudaklarımı parçalarcasına ısırıyorum. Ciğerlerim parçalanıyor, dizim acıyor.

Uyanıyorum.

Hiç yorum yok: